beni gıcık eden şeyler

- habersiz gelen misafirler
- sinyal vermeden dönüş yapan sürücüler
- şehirlerarası yolculuklarda yanında oturanlara hayat hikayelerini anlatan gevezeler
- mail ya da sms atarken tamamen büyük harf kullanan gerizekalılar
- sokaklarda bağıra çağıra kavga eden sevgililer
- mızmız vejateryenler, özellikle vegan'lar
- ışık yeşile döner dönmez korna çalmaya başlayan sürücüler
- en son 10 yıl önce görmüş olduğum, "beni hatırladın mı?" diye soran ve cevap vermemii bekleyen uzak akrabalar
- bir mağazaya girip rahat rahat giysilere bakmak istediğimde sürekli arkamdan gelip beni rahat bırakmayan, "yardımcı olabilir miyim? ne aramıştınız?" diye sorup duran tezgahtarlar
- otobüste öpüşenlere laf eden ahlak bekçileri
- gece yarısı dakikalarca öten araba alarmları
- 4.99, 29.99, 999.99 gibi fiyat etiketleri
- bana sormadan kolama limon koyan restoranlar
- televizyonda gösterilirken sansürlenen filmler
- cimri insanlar
- sevgilileriyle çocuk sesiyle konuşan kızlar
- her adımlarında yeri göğü inletecek kadar ses çıkaran topuklular ayakkabılar giyen kadınlar
- en ufak bir hareketlerinde şangırdayan yüzük, kolye veya bilezik takan kadınlar
- kaltak gibi davranan, sonra da tüm suçu pms'e atan kadınlar
- kızarkadaşının her huysuz davranışını pms'e bağlayan erkekler
- asansöre bindikleri anda tüm asansörü kokutacak kadar çok parfüm sıkan kadınlar ve erkekler
- toplu taşıma araçlarında bacaklarını beş metre uzunluğunda açıp yaylanarak oturan erkekler
- sinemaya küçük çocuklarını getiren ve sonra tüm filmi sesli bir şekilde çocuklarına anlatan ebeveynler
- bas bas bağıran şımarık çocuklarını kontrol edemeyen ana babalar
- hayatınızı kendi hayatları zanneden ve sizin üzerinizden yaşamaya çalışan anne babalar
- sürekli dikkat çekmeye çalışan, ilgi odağı olmazsa somurtup şımaran çocuklar+yetişkinler
- çocuklarla konuşurken ve kedi/köpekleri severken çocuk sesi çıkartan yetişkinler
- önümde acayip yavaş yürüyerek yolu kapatan, kolkola girmiş insanlar
- "sana bir soru sorabilir miyim" diye soranlar
- "geri iade etmek" diyenler
- konuşurken sürekli 'taam mı', 'okey', 'anladın mı', 'abi', 'yani' ya da 'ya' diyenler
- herkesi herkez, yalnızı yanlız, yanlış yalnış, selamı slm, naberi nbr, yapıyoru yapıor diye yazanlar
- şarja şarz diyenler
- bağlaç olan de ve ki'yi birleşik yazanlar
- arkadaşı olsun olmasın herkese 'canım', 'şekerim', 'cancan' diye hitap edenler
- sevgilisi olsun olmasın herkese 'aşkım' diye hitap edenler
- yemek yerken ağızlarını şapırdatanlar
- kahve ya da çorba içerken höpürdetenler
- yolda yürürken şemsiyelerini yukarı kaldırmayıp gözlerimi çıkarmaya çalışanlar
- sinemada cep telefonuyla konuşanlar
- yazın köpeklerini arabada kapalı bırakanlar
- "yüzde yüz on" diye bir şeyin mümkün olduğunu zannederek kurdukları cümlelerde sürekli kullananlar ("%110 eminim!" gibi)
- arabalarına isim takanlar
- ağızlarının içinde mırıl mırıl konuşan, anlamayıp "efendim?" diye sorduğumda "boşver!" deyip kestirip atanlar
- içecekleri bittiği halde pipetleriyle hüpürdetme sesini çıkaranlar
- kendilerini basketbol yıldızı zannedip uzaktan çöp kutusuna çöplerini fırlatan, çöp kutusunu ıskaladıklarındaysa zahmet edip çöplerini yerden almayanlar
- cd ve dvd'lerin kapaklarının içlerindekileri karıştıranlar
- vapurda omzumun üstünden gazetemi okumaya çalışanlar
- ben bilgisayar başındayken yanıma gelip omzumun üstünden ekrana bakanlar
- geri dönüşüm kutularına çöplerini atanlar
- konuşmak için dibime giren ve berbat ağız kokularını üstüme salanlar
- hayvanlara kötü davrananlar
- birlikte program yaparken hangi bara ya da hangi filme gideceğimiz konularında bile bir fikir bildiremeyenler
- öksürürken ya da hapşururken ağızlarını kapatmayanlar
- sakızlarını şappıdı şappıdı çiğneyen, hatta balon yapıp sesli sesli patlatanlar
- yemeklerini çiğnerken ağızlarını kapatmayanlar
- giysilerimi, kitaplarımı ya da dvd'lerimi ödünç alıp asla geri vermeyenler
- mektup ya da e-posta yazarken yazdıklarını sesli okuyanlar
- kitap okurken dudaklarını kıpırdatan ya da parmaklarıyla okudukları satırın üstünden geçenler
- cep telefonu çok yüksek sesle iğrenç bir melodide çalanlar
- boğazlarını iğrenç bir biçimde (nerdeyse hömkürerek) temizleyenler
- otobüste ya da metroda, daha bir sürü boş koltuk olduğu halde gelip yanıma oturanlar
- bloglarda yorum bırakırken fena halde laf sokan acayip kötü bir şey yazan, ama cümlenin sonuna smiley koyanlar
- onu aramanızı istediklerinde kontörleri olmadığı için çaldırıp kapatanlar, daha da kötüsü ödemeli arayanlar
- başarısız olduklarında başkalarını suçlayan ya da "kader" deyip işin içinden sıyrılanlar
- her şey için özür dileyenler
- yazın üç gün yıkanmadıktan sonra sarmısak ve sucuk yiyen, sonra da buram buram terleyerek otobüse binenler
- köpeklerini giydirenler
- benden sürekli iyilik isteyenler
- sürekli parmaklarını masaya vuran ya da ayaklarını sallayanlar
- zincirleme sigara içenler
- sümkürdükten sonra burunlarından ne çıktığını görmek için (yani ne çıkabilir ki?) mendillerinin içine bakanlar
- birisi konuşurken tükürük sesini duymak
- bir partiye ilk gelenlerden olmak
- tv için ayrı, dvd player için ayrı, digiturk için ayrı kumanda kullanmak zorunda olmak
- çamurlu, tuvalet kağıdı olmayan, suların kesik olduğu, sineklerin havada uçuştuğu kamuya açık tuvaletlerden çıkarken bir de para vermek zorunda olmak
- banyomu paylaştığım kişi (abim olabilir bu mesela) tuvalet kağıdını bitirdiğinde, yeni tuvalet kağıdı çıkarmadığı gibi bitmiş tuvalet kağıdının ortasındaki yuvarlak gereksiz kağıdı da ortada bırakması
- yine aynı kişinin klozet kapağını açık bırakması
- yine yine aynı kişinin şampuan ve diş macunu kapaklarını açık bırakması
- tv'de dizi izlerken sesi kısıp/açtığımda, ses göstergesinin altyazıları kapatması
- arkamdan gelen birine apartman/asansör kapısını tuttuğumda, o kişinin teşekkür etmeden geçip gitmesi
- fotoğrafımı çekmesi için birinden rica ettiğimde, çektiği fotoğrafın bulanık, parmak izinin göründüğü, başımın üstünde üç karış boşluk bırakılmış ama ayaklarımın kayıp olduğu bir fotoğraf çıkması